Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin 2022-2023 Akademik Yıl Açılış Töreni gerçekleştirildi.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan Akademik Yıl Açılışında Üniversitemiz tanıtım videosu gösterime sunuldu, SDÜ Akademik Orkestrası müzik icrasında bulunduktan sonra konuşmalara geçildi.
Genç İklim Elçisi ve Üniversitemiz Öğrenci Konsey Başkanı Enes Talha Kılıçarslan yaptığı konuşmada; “Gelecekte tüm dünya ülkeleri küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artıştan farklı şekillerde etkilenecektir. Akdeniz Havzasında yer alan ülkelerden biri olan Türkiye ise iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer almaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar etkilerin kısa sürede tamamen yok olmasının mümkün olmadığını gösterse bile ısınmanın kaynağı bizler olduğumuz için çözümü de bizim çabalarımızla sınırlıdır. Hepimiz, ben, sizler, hükümetler, bütün kurum ve kuruluşlar bizden sonraki nesillere hala yaşanabilir bir dünya bırakmak için iklim değişikliği ile mücadele etmeli ve gerekli uyum önlemlerini almak için uğraş vermelidir. Ülkemiz küresel iklim değişikliği mücadelesi kapsamında ulusal katkıları güçlendirmek için 2021 yılının ikinci yarısında Paris Anlaşması’na taraf olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi ve yeşil kalkınma politikasını ilan etmiştir. Akabinde İklim Değişikliği Başkanlığı kurulmuş Bu doğrultuda mücadelenin tüm paydaşlar tarafından benimsenmesi hedeflenmiştir. 2021 yılının Ekim ayında önemli bir adım atılmıştır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yaptığı konuşması ile gençlerimizin Türkiye’nin yeşil dönüşümünün bir parçası olması gerektiği çağrısında bulunmuştur. Bu çağrının sonrasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Türkiye’deki tüm üniversitelerle resmi temaslar kurmuş ve “İklim Elçileri Hareketi” hayata geçirilmiştir. Bu süreç içerisinde 209 üniversitenin tamamı kendilerini temsil edecek İklim Elçisini belirlemiş ve resmi olarak Bakanlığa bildirmiştir. Genç İklim Elçileri ile ülkemizdeki tüm üniversitelerin yeşil ve iklim dostu olması sürecinin başlatılması, yeşil dönüşümün bilim yuvası olan üniversitelerden çevresine yayılması ve iklim değişikliği farkındalığının oluşturulması amaçlanmıştır. Bizler, ülkemizin Genç İklim Elçileri olarak iklim değişikliğinde insanın sorumluluğunu kabul ediyoruz ve sorumluluğumuzun da farkındayız. Farkında olduklarımızla farkındalık oluşturmak istiyoruz. Toplumun her bir paydaşına ve karış karış her coğrafyasına ulaşmak, bu gidişata bir dur demek en büyük hedefimizdir. Sizleri de iklim krizi ile mücadelemize davet ediyoruz. İklim Gönüllüsü olup birlikte harekete geçelim çağrısında bulunuyoruz. Konuşmamı Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Hz. Mevlana’nın güzel sözleriyle bitirmek istiyorum: Yeşil görmeyen gözler, renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki, gözleri görmeyen bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın. (Mustafa Kemal Atatürk) Kendini okyanusta bir damla sanma. Bir damlanın içinde kocaman bir okyanussun. (Hz. Mevlana)” dedi.
ISUBÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal, “Üniversitemiz 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Törenine hepiniz hoş geldiniz diyorum. Sözlerime yeni akademik yılımızın üniversitemiz ve ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olmasını dileyerek başlamak isterim. Üniversitemiz genç ve dinamik ve aynı zamanda tecrübeli bir yükseköğretim kurumudur. Her ne kadar kuruluş yılımız 2018 olarak görülse de temellerimiz 1976 yılına kadar dayanmakta, 46 yıldır aktif bir şekilde eğitim öğretim gerçekleştirilmektedir. Birincil amacımız; yeni hedefler belirleyerek, geçmişten aldığımız birikimi geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışmak, eğitim ve araştırma çalışmalarımızla ülkemizin geleceğine katkı sunmak olacaktır. Üniversitemiz sadece teorik eğitim sunan bir kurum olmaktan öte, öğrencilerine akademik kadrosu ile çağın gerektirdiği eğitimi veren, aldığı eğitimi pratikte de gösterebilen ve uygulamalı eğitim modeli ile sektörde de uygulamasına fırsat tanıyan bir yükseköğretim kurumu olarak diğer üniversitelerden farklılaşmaktadır. Öğrencilerimizin iş dünyasına hazır bir şekilde daha deneyimli ve daha donanımlı birer mezun olmalarını sağlamak için elimizden gelen tüm desteği sağlamaktayız. Biz üniversitemizi, öğrencilerimizin geleceği açısından “Değişimin başladığı yer…” olarak görüyoruz. Bilgiyi, sadece bilgi olarak muhafaza etmeye değil, bilgiyi hayatın içinde kullanmaya odaklanıyoruz. Son yıllarda dünyada yaşanan gelişmelere baktığımızda baş döndürücü bir teknolojik ilerleme, farklılaşan yaşam koşulları ile değişen bir dünya düzenine şahitlik etmekteyiz. Öğrencilerimizin büyük çoğunluğu Z kuşağında yer alsa da kendi içinde bulunduğum X kuşağı ile kısmen Y kuşağında bulunan arkadaşlar da bunu tasdik edeceklerdir ki bizlerin gördüğü dönüşüm, bizleri hayretler içinde bıraktıracak şekilde vücut bulmuştur. Bildiğiniz gibi dünyada değişmeyen tek şey “değişim”dir. Bu nedenle değişime direnmek anlamsız, değişimi takip etmek ve yönetmek zorunluluktur. Bununla birlikte alışkanlıkları değiştirmek ise çok zordur. Fakat rakiplerimizden geride kalmamak için çağın gerektirdiği dönüşümlere ayak uydurmalıyız. Yetenekli, üretken, aydınlık beyinlerin potansiyelini açığa çıkarmanın yolu eğitimden geçmektedir. Kuşkusuz, eğitim; geleceği şekillendirmede kullanılan yegâne araçtır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de belirttiği gibi “Bir ulusun geleceğinin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime bağlıdır.” Bugün, tüm dünyada en üst düzeyde eğitim veren kurumlar üniversitelerdir. Üniversiteler, toplumsal gelişimin merkezinde yer alan ve geleceğe yön veren birer eğitim yuvası olmanın yanında bilgiyi üreten, onu teknolojiye dönüştürerek topluma kazandıran yapılardır. Üniversiteler ilk dönemlerinde eğitim-öğretim amacıyla kurulmuş kurumlar olsalar da bununla kısıtlı kalmamış, bilime yön veren ilim yuvaları olmuştur. Artık günümüzde üniversitelere “toplumsal katkı ve bölgesel kalkınma” misyonları da yüklenmiştir. İçinde bulunduğumuz Bilgi Çağı’nda, ülkemizin bilgi toplumuna dönüşmesi için yetenekli, üretken, kendini ifade etmeyi bilen bireylere ihtiyacımız olduğu apaçık bir gerçekliktir. Bu noktada asıl görev; bilgiyi üreten, dönüştüren ve eğitme misyonu yüklenen yükseköğretim kurumlarına düşmektedir. Sorumluluğumuzun ne denli önemli olduğunu bilerek, biz de değişimi yöneten, yenilikler üreten bireyleryetiştirmeye ve bilginin ışığında toplumumuzun dönüşümüne katkı sağlamaya çalışmaktayız. Küreselleşme ile günümüz dünyasında, rekabet gittikçe artmaktadır. Hepimiz adeta bitiş çizgisi olmayan bir yarışın içindeyiz. Bu yarışta ileride olmak için bilgi üretmek gerekmekle birlikte salt bilgi üretmek de tek başına yeterli gelmemekte, üretilen bilgi hayata geçirildiğinde bir değer kazanmaktadır. Böylesi bir ortamda; ilerlemenin ve gelişmenin, insanlığa faydalı olmanın yolu da şüphesiz, ülkelerin bir numaralı kalkınma aracı olan “sanayi” ve “teknoloji” alanında bilgiye sahip olup bu bilgiyi hayata uyarlamaktan geçmektedir. Genç üniversite olarak bizler de ürettiğimiz bilgi ve teknolojilerin sanayiye uyarlanması noktasında önemli adımlar atmaktayız. Üniversite-sanayi iş birliklerinin çoğaltılması, bunun etkili bir hâle gelmesi için yoğun çalışmalar gerçekleştirmekteyiz. Üniversitelerde yürütülen araştırma çıktılarının ekonomik değere dönüşmesi, üniversite-sanayi iş birliğinin sağlanması, üniversitelerin ulusal ve uluslararası destek mekanizmalarından faydalanması, üretilen bilgiye dayalı akademik girişimciliğin geliştirilmesi ve fikri sınai hakların ticarileştirilmesi hedeflerine ulaşmak için önümüzdeki dönemde Kuluçka Merkezi, Teknoloji Transfer Ofisi ve TEK-MER kurulmasına yönelik çalışmalarımız da hız kazanacaktır. Üniversitemiz, köklü geçmişinden gelen bilgi birikiminin üzerine yenilerini inşa ederek akademik ve idari faaliyetlerini başarıyla yürütmektedir. 207 üniversite içerisinde bünyesinde tarım sektörüyle ilgili Ziraat, Orman ve Su Ürünleri Fakültelerini bir arada bulunduran tek üniversiteyiz. Son yıllarda uluslararası ilişkilerde görüyoruz ki dünyada gıda krizi kapıya dayanmış bulunmaktadır. Gıda krizi, gıda güvenliği, kıtlık gibi olgular gündemimizi bir hayli meşgul eder duruma gelmiştir. Yine iklim değişiklikleri, küresel ısınma gibi yaşanan ve istemediğimiz doğa olayları da dünyadaki arz-talep dengesini bozmuş durumdadır. Doğa bilimleri alanındaki güçlü fakültelerimizi Teknoloji Fakültemiz ile güçlendirecek, Turizm Fakültemiz ile çeşitlendirecek, yeni fakülteler ile üniversitemizi zenginleştireceğiz. Meslek yüksekokullarımız ile ülkemizin üretimine yetişmiş ara eleman kazandırarak, ülke vizyonlarımıza katkı sağlayacağız. Meslek yüksek okullarımızı misyon farklılaşmaları çerçevesinde yeniden şekillendirerek Tematik Meslek Yüksek Okulları kuracağız. Biliyoruz ki, ülke vizyonlarına ulaşmak, ekonomik olarak güçlü ülkeler seviyesine çıkmak için üretim yapmak zorundayız. Üretim de ancak ve ancak mesleki eğitim ile ileri seviyelere ulaştırılabilir. Üniversitemize düşen bu görevde başarılı olacağımız konusundaki inancım tamdır. Üniversitemizde önemsediğimiz konulardan bir diğeri ise kurumsallaşma ana ekseninde, kurumsal kimliğin geliştirilmesi, tanınırlığının arttırılması, liyakati esas alan yönetim anlayışının benimsenmesidir. Yönetim anlayışının geliştirilmesinin yanında, kurumsal kapasitenin önemli bileşenleri olan insan kaynakları, fiziksel mekânlar ve teknik alt yapının geliştirilmesi de gerekmektedir. Bu çerçevede; Üniversitemizde atıl bulunan mekânsal alanların, araştırma alt yapısının ve insan kaynaklarının etkin şekilde kullanılması için gerekli tedbirlerin alınmasına başlanmıştır. Üniversitemizin en temel sorunlarından biri olan yerleşke sorunu, yetkili mercilerle çözüme kavuşturulmuştur. Doğa bilimleri temel alanında Orman, Ziraat ve Su Ürünleri Fakülteleri, bulundukları alanlarda yeni fakülteler ile ayrı bir yerleşke yapısına kavuşturulacaktır. Bununla ilgili paydaşlarımızla çalışmalarımız tüm hızıyla yürümektedir. Doğu Yerleşkesinde bulunan Çiftçi Eğitim Merkezi olarak bilinen alanın projesi tamamlanmış ve ihalesine çıkılmıştır. İkinci dönemde Doğu Yerleşkesinde bulunan tüm personelimiz ve öğrencilerimizin yemekhane sorunları da bu sayede çözüme kavuşturulacak, konaklama alanı ve merkezi laboratuvar alanı oluşturulacaktır. Üniversitemizin diğer yerleşke alanı olan “Eski Hastaneler Bölgesi” olarak bilinen alanda da çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir. Bu alana biz; Zirve Yerleşkesi, Hastane Caddesine de “Üniversite Caddesi” diyoruz ve bu şekilde kabul edileceğini öngörüyoruz. Zirve Yerleşkemizde birbirinden bağımsız iki alanın bağlanmasında projelendirilen üst geçit yerine yolda yapılacak düzenlemeler ile Isparta’da yeni bir meydanın yani sosyal alanları, kafe ve restoranları ile “Öğrenci Meydanının” oluşacağını düşünüyoruz. Bu yıl sonunda bu alanda üniversitemizin ilk bina temelini atarak modern bir merkezi derslikler binası yapıyoruz. Ayrıca, zirve yerleşkemizde Isparta Kent Hizmetlerini Destekleme Derneği tarafından yapılan binanın da 2023 yılı içinde bitirilmesini öngörüyoruz. Bu vesile ile bu eserin kazandırılmasından dolayı tüm Isparta halkına teşekkür ediyorum. Isparta’da Cumhuriyetin ilk döneminde inşa edilmiş sayılı yapılarından birisi olan Tarihi Taş Binayı da 2023 yılı sonuna kadar restore ederek, rektörlük binasını oraya taşıyacağız. Zirve yerleşke alanında başka kurumların kullanımındaki yerlerin boşalması ile yerlerine hızla merkez mutfağı ve atölyelerin kurulumunu gerçekleştireceğiz. Böylece Zirve Yerleşkesini 2023 yılı içinde aktif hale getireceğiz. Üniversite hayatınız boyunca Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin sizlere çok şeyler kattığını göreceksiniz. Bu süreçte en önemli kazanımınız, iş hayatına hazır bir şekilde diğer mezunlardan farklı bir eğitim modeliyle elde ettiğiniz ve hayat boyu gururla taşıyacağınız diplomanız olacaktır. Ben de bu üniversitenin lisans mezunu olarak bu gurur diplomasını taşımaktayım. Sizlere bu konuda örnek bir büyüğünüz olarak verebileceğim tavsiye ise en verimli çağlarınızı dolu-dolu geçirmeniz ve gelecek için sımsıkı çalışmanızdır. Hayalleriniz ile hayatınıza yön verin. Hayalleriniz olsun ama hayalperest olmayın. Günün ve geleceğin gerçeklerini doğru gözlemlemeye çalışın. Bugün sizlerden “tarihten ders alarak, geleceğe güven ile bakmanızı” beklemekteyiz. 2022-2023 Akademik Yılının Üniversitemize hayırlı olmasını diliyor, katılımınızdan dolayı çok teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum” dedi.
Konuşmaların ardından akademik personelle hatıra fotoğrafı çekilmesinin arından program sona erdi.
Programa katılması beklenen Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konferansı ise ileri bir tarihe ertelendi.